Erken Doğum Belirtileri Bebek Hareketleri
Normal bir hamilelik süreci 40 hafta sürmektedir. Ortalama 280 gün süren normal hamilelik süresi en son adet kanamasının ilk gününden başlayarak doğum yapılacağı güne kadar devam eden sürece verilen isimdir. İdeal bir gebelik süreci 39-40 haftayı bulmaktadır. Birçok bebek 40. haftayı beklemeden 38-39. haftada doğum yapar. Bebeğin doğumu 37. haftadan sonra gerçekleşiyorsa normal doğum olarak adlandırılabiliriz. Ancak 37. haftadan önce gerçekleşen doğumlar erken doğum olarak adlandırılmaktadır. Erken doğum nedir, erken doğum belirtileri ve erken doğumda bebek hareketleri nasıl olmalı gibi birçok sorunun cevabını makalemizi okuyarak bulabilirsiniz.
Erken Doğum Nedir?
Erken doğum kadının son regl günü baz alınarak 24. hafta ile 37. haftada gerçekleşen doğumlardır. Erken doğum nedeniyle bebek ölümleri sık sık yaşanır. Erken doğum halinde bebeklerde görme veya işitme sorunları, kronik hastalıklar, kalp hastalıkları, akciğer hastalıkları ve okulda başarısız olma gibi birçok sorunla karşı karşıya kalmak mümkündür.
Erken Doğumda Bebeğin Yaşama Şansı Nedir?
Erken doğan bebekler normal doğan bebeklere göre gelişim ve büyüme açısından dezavantaja sahiptir. Erken doğumlarda bebeğin yaşama şansı bebeğin doğum haftası ile doğrudan ilgilidir. Bebeğin anne karnında kalma süresi arttıkça bebeğin yaşama şansı da artacaktır. Hamileliğin 24. haftasında dünyaya gelen bebeklerin yaşama oranı oldukça düşüktür.
Erken Doğum Belirtileri Nelerdir?
Erken doğum belirtileri anne adaylarını rahatsız edecek bir hale gelirse ve düzenli olarak görülürse mutlaka bir doktora başvurulması gerekir. Erken doğum belirtileri şu şekildedir:
- Anne adayının uyluk kemiğinde, leğen kemiğinde ağrı hissi oluşması
- Bel ve sırt kısmında uzun süreli geçmeyen ağrıların oluşması
- Anne adayının kasık kemiğinin üstünde regl dönemine benzer kramp ve ağrıların oluşması
- Bağırsaklar kramp oluşumu
- Düzenli aralıklar ishal olma
- Vajinal akıntıda görülen artış
- Vajinal akının renginin ve yoğunluğunun koyuluğunun artması
- Vajinadan kan gelmesi erken doğumun habercisi olan belirtiler arasında yer almaktadır.
Erken doğum belirtileri 20. haftadan sonra ortaya çıkar ve 1-2 saat içerisinde 3-4 defa tekrarlanırsa mutlaka doktorla görüşülmeli ve sağlık kuruluşuna gerekli başvurular yapılmalıdır. Gebeliğin 37. haftasından önceki dönemde sancıların başlaması erken doğum tehdidi olarak adlandırılabilmektedir. Sancıların artması erken doğuma işarettir. Rahim ağzında meydana gelen açılma ve bebeğin doğum kanalına girmesi erken doğumun en önemli göstergesidir.
Bebeğin Anne Karnındaki Hareketleri Ne Zaman Başlar?
Bebeğin anne karnındaki hareketleri hamileliği ilk üç aylık dönemlerinde başlamaktadır. Ancak ilk üç aylık dönemde anne adaylarının bu durumu fark etmesi söz konusu değildir. Anne adayları bebeğin hareketlerini ancak 20 ile 24. haftada hissedebilmektedir. Ancak daha önceden çocuk sahibi olan annelerin bebeğin hareketlerini hissetmesi 16. haftadadır. Bebeğin en hareketli olduğu dönemler 24. haftadan itibaren başlar.
Bebeklerin Hareket Sıklığı Nasıl Olmalıdır?
Bazı anne adayları bebeklerinin hareket sıklığının ne kadar olması gerektiği konusunda kafa karışıklığı yaşamaktadır. Bebeğin hareket sıklığı her gün farklılıklar gösterebilmektedir. Bebeğin sürekli hareket etmesini beklemek doğru bir davranış değildir. Gebeliğin 28. haftasından sonra bebek gün içerisinde ortalama 150 defa hareket etmektedir. Ancak hareketlerinin tümünü annenin hissetmesi mümkün değildir. Anne aday adayları gün içerisinde bu hareketlerin sadece 15-20’sini hissedebilmektedir. Gün içerisinde hissedilen 15-20 hareket bebeğinizin sağlıklı olduğunun işaretidir. Bebeğin hareketlerinin çok fazla olması bebeğin hiperaktif olacağına işaret etmezken bebeğin hareket etmemesi sorunlu olduğu anlamını taşımamaktadır. Bebek hareketleri en çok sabah, gece ve yemeğin ardından hissedilmektedir. Doğum süreci yaklaştıkça ve bebek büyüdükçe bebeğin hareketleri yavaşlamaktadır. Bu nedenle bebeğin hareketlerinin yavaşlaması halinde mutlaka bir doktora başvurulmalı ve erken doğum riski olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Erken Doğum Riskini Arttıran Faktörler Nelerdir?
Erken doğum riskini arttıran bazı faktörler bulunmaktadır. Özellikle son yıllarda erken doğum sayısının giderek arttığına şahit oluyoruz. Aşağıdaki erken doğum risk faktörlerini ortadan kaldırırsak erken doğum riskini o denli azaltabiliriz. İşte erken doğuma neden olan risk faktörleri;
Sigara, Alkol Ve İlaç Kullanımı
Anne adaylarının gebe kalmadan önce veya gebe olduğunu öğrendikten sonra sigarayı ve alkolü bırakması gerekir. Doktor onayı olmadan ilaç kullanmak son derece yanlıştır.
Yetersiz Kilo Alımı ve Yetersiz Beslenme
Gebelik öncesi normal kilolarında olan anne adayları en az 12 kilo almalıdır. Ancak çok zayıf olan anne adaylarının 20 kilo alması gerekir. Kilolu ve beslenmesi düzenli olan anne adaylarının daha az kilo alması mümkündür. Gebelik boyunca anne adaylarının dengeli beslenmesi gerekmektedir.
Yorucu İşlerden Uzak Durulmalıdır
İşiyle ilgili uzun süre ayakta kalanlar ve yorucu işlerde çalışan anne adaylarının ya işten ayrılması ya da çalışma saatini azaltması gerekir.
Cinsel İlişki
Cinsel ilişki sonrasında orgazm olan anne adaylarının kasılma riskiyle karşı karşıya kalma imkanı yüksektir. Bu nedenle ilk üç ay ve son iki ayda cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Erken doğum riski taşıyan kadınlarda cinsel ilişki yasaklanabilir.
Stres
Gebelik dönemde stresli bir ortamda çalışan kişilerde erken doğum riski yüksektir. Stresten kurtulmak için gevşeme tekniklerinin öğrenilmesi ve dengeli bir dinlenme ortamının yaratılması çok önemlidir.
17 Yaşından Küçük 35 Yaşından Büyük Kadınlarda Erken Doğum Riski Bulunmaktadır
17 yaşından küçük kadınlarda gelişim tam anlamıyla gerçekleşmediği için erken doğum riski yüksektir. Erken yaşta anne olmak isteyen kadınların iyi beslenmesi ve gerekli bakımı gerçekleştirmesi gerekir. İleri yaşlarda hamile kalan kadınların erken doğum riskini azaltmak için stresten uzak durmalı ve gebelik döneminde yeterli bakımın sağlanması gerekmektedir.
Çoğul Gebelikler
Çoğul gebelik yaşayan anne adayları normal doğuma göre üç hafta erken doğum yapabilmektedir. Çoğul gebelik yaşayan kadınların dinlenmesi çok önemlidir.
Rahimde Ağzında Zayıflık Ve Rahimde Hassasiyet
Rahim ağzı gebelik nedeniyle zayıf bir yapıya sahiptir. Daha da zayıf bir hale gelen rahim ağzı nedeniyle erken doğumlar yaşanabilir. Erken doğumu önlemek için gebeliğin 14. haftasında rahim ağzı dikilebilmektedir. Erken doğum tehlikesi yaşayan kadınlarda gebeliğin son aylarında düzenli olarak rahim ağzı kontrolü yaptırmaları gerekir Bazı kadınların rahminde hassasiyet olabilir. Hassas rahimlerde belli zamanlarda kasılma sorunu ortaya çıkabilmektedir. Gebeliğin son üç ayında rahim hassasiyeti teşhisi konulur ve kontrolleri eksiksiz bir şekilde yapılırsa erken doğum önlenebilmektedir. Rahim hassasiyeti yaşayan kadınların yatak istirahati yapması ve kasılmalarını önleyecek ilaçlar kullanmaları çok önemlidir.
Plasenta Previa
Plesenta previa; plasentanın rahim ağzı bölgesine yakın veya üzerinde olması durumuna verilen isimdir. Ultrason tetkiklerinde plasenta previanın teşhis edilmesi mümkün değildir. Bu rahatsızlığın kanama olana kadar fark edilmesi mümkün olmayabilir. Böyle durumlarla karşı karşıya kalan anne adaylarına doktorlar tarafından yatak istirahati önerilmektedir.
Annede Bulunan Kronik Hastalıklar
Annede bulunan kronik hastalıklar erken doğuma neden olabilmektedir. Kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, karaciğer hastalıkları, şeker hastalıkları ve yüksek kan basıncı kronik hastalıklar olarak nitelendirilmektedir. Bu gibi durumlarda anne adaylarına yatak istirahati verilmektedir.
Bebekte Anomali Meydana Gelmesi
Bazı hallerde doğumdan önce bebek rahimdeyken tedavi edilmesi mümkün hastalıklar ortaya çıkabilir. Tedavi gerçekleştirilmezse erken doğum meydana gelebilir.