diyarbetdiyarbetganobetbetmarlosweet bonanzaizmir bayan escorthttps://1baiser.com/escort/parisankara escort bayankayseri escortbodrum escortlarizmir escort bayancasino siteleriEscort Londonmecidiyeköy escorthttps://www.turkcasino.net/casino sitelerihttp://www.milano2018.com/ http://www.elculturalsanmartin.org/canlı casinoslot sitelerideneme bonusu veren sitelerkumar sitelerihttp://www.robinchase.org/online casino india real money
aşk bilimsel kavramı

Aşk; Bilimsel Kavramı

Aşk; bilime göre bedensel olaylar bütünün yanı sıra tam anlamıyla biyolojik bir aşamadır ve hiç bir suret ile soyut bir anlam taşımamaktadır. Her ne kadar bu açıklamayı kabul etmekte zorlansa da insanoğlu bu yazımızı okuduktan sonra yeni bir taştırmaya daha imza atacaktır. Ve bu gerçeği inatla reddedeceksiniz baştan belirtelim bize kızmayın!

Birçoğumuzda olduğu gibi duygular ön plana çıktığında; birde bu duygu AŞK işe tamamen edebi, felsefi konuların arasında ve aşık olunan kişide kaybolur, gerçeklikle tamamen zıtlaşarak tüm bağlarını koparır. Ümit ediyoruz ki yazımızı okuduktan sonra bu esrarengiz perde sonuna kadar açılacak.

Aslında aşk tamamen insanoğlunun tüm duyguları gibi sinirsel ve homonaldir. Bu konuda anlamanız gereken ikinci konu ise aslında önemli bir konu; bazılarına göre aptalca basit bir konu.

Ama bu gerçek ne yazık ki toplum tarafından sanki bir ucube gibi dışlanmakta ve çarpıtılarak gerçek gibi dillendirilmektedir.

Aşk denilen olgunu aslında bilindiği gibi kalple bir alakası yok, bütün duyularımız gibi beyinde meydana gelen sinirsel bir olaydır. Bize kızmayın bu bizim değil tamamen bilimin tanımı. Sizi karşımıza alıp bunu söylemek zor olsa da eski geleneklerden kalma sebeplerden, çağımızda da inançlar doğrultusunda ya da inanç sistemleri dışında bağımsız olan insanlar tarafından aşkın kalbin bir olayı olarak görülmekte. Hatta bunun aksini savunanlara da büyük derecelerde kin duyuyor olabilirler.

Aşk dahil olarak hissedilen tüm duygular beynimizde üretilir ve yine beynimizde bitirilir. Tabii beynimiz bu olayda da diğer organlarımızı etkileyebilir. Lakin bu etkilenen organların kalp dahil etkilenmelerinin hiç biri aşk ile ilgili değil.

Dünyaca ünlü Merriam-Webster sözlüğünde olabildiğince saye bir şekilde anlatılmış; “Aşk, güçlü bir bağlılık hissi ve kişisel bağlanma duygusudur”. Türkçemizde bu duygu sevgi ve aşk olarak iki gruba ayrılsa da İngilizcede bu burum böyle değil. Nitekim aşk olayı sadece cinsiyetler arası değildir. BU duyulan aşk; doğaya, müziğe, kitaba, hayvanlara hatta yemekten çok zevk aldığımız herhangi bir besine de duyulabilir.

Aşk diğer duygularımız gibi basit ve yaygın bir duygu bu yüzden biyolojik açıdan da incelenebilir. Bilimsel olarak aşkın temellerine baktığımızda, edebi ve felsefi eserlerdeki kulağa hoş gelen iddiaların aksine, aşkın son derece sıradan bir olgu olduğunu görürüz.

Bilimin de dediği gibi aşk basit bir duygu olabilir ama ne yazık ki aşık olma ya da olmamayı seçme gibi bir şansımız olmuyor. Peki, neden diye bize soracaksanız sormayın; bizde bilmiyoruz, bilimde.

Ama aşkın ne olduğunu yani bilimsel kökenlerini anlatmakta fayda var. Bu sayede, aşık olduğumuzda vücudumuzda meydana gelen biyolojik ve fiziksel değişimlerin nedenlerini daha kolay anlayabileceğiz.

Aşık olunduğunda karnınızın ağrıması, midenizin bulaması gibi hisler tamamen yalan bu olayların hepsi beynimizin her zaman yaptığı nörolojik davranışlar.

İlginizi Çekebilir

Mutlu Bir Hamileliğin 4 Adımı

MUTLU HAMİLELİK SÜRECİ Hamilelik her ne kadar birçok güzel duyguya aidiyetlik sağlasa da çok fazla …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir